TÜRKİYE ROBOTİK ve OTOMASYON ZİRVESİ 2023

TÜRKİYE ROBOTİK ve OTOMASYON ZİRVESİ SEKTÖRÜ BİR ARAYA GETİRDİ

ROBODER’in düzenlediği, robotik otomasyon sektörünün tüm paydaşlarının bir araya geldiği “Türkiye Robotik ve Otomasyon Zirvesi 2023”te, bugünü ve geleceği şekillendiren robot ve otomasyon teması etrafında düzenlenen paneller ilgi çekti. 

Robot Entegratörleri ve Yüksek Teknolojili Sistem Üreticileri Derneği ROBODER tarafından organize edilen “Türkiye Robotik ve Otomasyon Zirvesi 2023”, 4 Kasım 2023 tarihinde İstanbul’daki Cevahir Otel Asya’da düzenlendi.

Sektörün tüm ilgi odaklarının bir araya geldiği zirve, ROBODER üyelerinin yanı sıra ulusal kuruluşlar, uluslararası kuruluşlar, sektörel dernekler ve kurumlar, basın ve organizasyon kuruluşları olmak üzere yoğun bir katılım ve ilgiyle gerçekleşirken, panelistler konularında ilgi çekici mesajlar verdi. 

“EKOSİSTEMİ BÜYÜTMEK İÇİN HEP BERABER ÇALIŞACAĞIZ”

ROBODER Yönetim Kurulu Başkanı Murat YARIŞ, gelen tüm davetlilere ve panelistlere katılımları için teşekkür ederek başladığı konuşmasında, cumhuriyetimizin 100. yılını kutlarken ülke olarak ekonomik kurtuluşumuz sanayi ve bilgi toplumu olmasından geçtiğini ifade ederek, sanayimizin başlıca görevi katma değerli ve rekabetçi ürün üretmek olduğunu söyledi. Değişen dünya düzeni ile birlikte artık üretimin karbon sıfır, yeşil üretim gibi kavramlar etrafında şekilleneceğini belirten YARIŞ, hızla değişen üretim yöntemlerinden sonra robotların kullanımını sağlayan entegratörlerin, proses ekipman üreticilerinin ve yazılım konusunda çok sayıda firmanın ülkemizde faaliyette olduğunu ve bir ekosistem yarattığını gözlemlediğini belirterek, ROBODER olarak bu ekosistemi geliştirmek için çalışmalara devam edeceklerini vurguladı. 

İlgili bakanlıklarımız, üniversitelerimiz, kardeş derneğimiz ENOSAD, çatı kuruluşlarımız MAİB ve MAKFED ile birlikte bu ekosistemi desteklemek adına ellerinden geleni yapmaya gayret ederek sektörü büyütmeye çalışacaklarını belirten YARIŞ, ilerlemenin ancak birlikte hareket edilerek sağlanabileceğini belirtti. Sponsorlarımız başta olmak üzere, panelistlerimize, ROBODER yönetim kuruluna ve emekleri ile zirvenin gerçekleşmesinde katkıları büyük olan ROBODER Gençlik Konseyi yapılanması YoungLab gençlerine teşekkür etti.

“2018 YILINDA KURULAN ROBODER’i KIVILCIM OLARAK GÖRÜYORUM”

Türkiye’nin Makinecileri denetim kurulu üyesi ve Türkiye Makine Federasyonu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Sefa TARGIT ise cumartesi günü toplanan kalabalık sebebi ile sektörün dinamizmini kutlayarak başladığı konuşmasına şöyle devam etti: 

“Diğer sektörel derneklere bakıldığında, dernek kuruluşunun sektörün kıvılcımı olarak görüldüğünü söylemek isterim. 2018 yılında kurulan ROBODER’in insan gücünden yavaş yavaş arınmaya başlayan sanayi üretiminin kıvılcımı olarak görüyorum. Makineleşme ile kitlesel üretime geçen sanayinin, bir üst seviyeye çıkmasını sağlayacak ve sayıları hızla artan robotlarla geçeceğini düşünüyorum. Şu an için makine ailesinde KOBİ ağırlıklı olarak 54.724 girişim var, bu girişimlerde 481.500 çalışan, 785 milyar liralık makine cirosu, 195 milyar liralık katma değer yaratıyorlar ve 25,5 milyar dolar ihracat yapılıyor buna karşın 38 milyar dolarlıkta bir ithalatı bulunuyor. Makine İhracatçı Birliğinde 20.000’i geçen üye var. İhracatçı birlikleri olarak çalıştığımız konu başlıkları bulunuyor; ölçek ekonomisi, kayıt dışı ile mücadele, kamu alımları ve teşviklerde adaletli olmak için çalışmalarda bulunuyoruz. Yerlileşme, Ar-Ge payının arttırılması, yabancı yatırımların çekilmesi, insan kaynaklarının geliştirilmesi ve verimliliği artırmak konularında faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Davet ettiğiniz için çok teşekkür ediyoruz ve başarılı bir zirve diliyorum.” diyerek sözlerine son verdi.

“İYİ MÜHENDİSLİK YAPARAK KATMA DEĞER YARATMAK HEDEFİMİZDİR”

ENOSAD (Endüstriyel Otomasyon Sanayicileri Derneği)’ın mesajını paylaşan Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Basri KAYAKIRAN, tüm katılımcılara ve ROBODER ailesine teşekkürlerini ilettikten sonra:

“Türkiye ve Azerbaycan için tek millet iki bayrak denir. Biz ROBODER, AKDER ve ENOSAD olarak aslında ortak hedefleri olan ve birbirini mükemmel tamamlayan üç derneğiz. Hedefimiz üreten Türkiye’nin gücünü artırmak ve global pazarlarda başarılı olmasını sağlamaktır. En alt seviyesinden en üst seviyeye kadar iyi mühendislik yaparak katma değer yaratmak üç derneğimizin asil işidir.  Çok fazla ortak üyemizin olması bu üç derneğin ortak çalışmasında bir baz olarak alınabilir. Bugün burada önemli paneller ve panelistler bulunuyor. Programın gerçekleşmesinde maddi ve manevi olarak emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyor ve programın daha ilgi çekeceği kısmına geçmek için sözlerime son veriyorum.” dedi.

“ROBODER’in DÜZENLEDİĞİ BU ZİRVE ÇOK ÖNEMLİ BİR MİSYONU YERİNE GETİRİYOR.

SMC Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Turgay UÇAR ise konuşmasında:

“100. Yılını kutladığımız cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ü sevgi saygı ve minnetle anıyorum. ROBODER’e, kendilerini 2.  kez düzenlenen Türkiye Robotik ve Otomasyon Zirvesine davet ettikleri için teşekkürlerimi sunuyorum. Benim de katkı vermeye çalışacağım panellerle çok özel bir topluluğun bir araya geldiğini düşünüyorum. ROBODER’in düzenlediği bu zirve çok önemli bir misyonu yerine getiriyor, endüstrinin, sanayinin gelişimi için eğitim çok önemli, sanayi kuruluşları çok önemli ama bu sanayi kuruluşlarını bir araya getirerek bir etkinlik yapmakta bir o kadar önemli bu yüzden bu zirve çok önemli bir misyonu yerine getiriyor. Türkiye çok hızlı gelişen ve gelişen önemli bir pazar, biz de bu pazarda SMC Türkiye olarak yer alıyoruz ve şirketimiz son on yılda büyük bir gelişim sağladı. Son yıllarda yaptığımız 21 milyon dolarlık bir yatırım ile Türkiye’ye verdiğimiz önemin bir göstergesi. Bunu çok önemsiyoruz çünkü global pazarda uluslararası firmaların yer alması ve sektörü desteklemesi çok mühim. Şirket olarak da gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için önemli çalışmalarımız var. Yeşil dönüşüm başta olmak üzere birçok konuda desteklerimiz ve projelerimizin devam ettiğini söylemek istiyorum. Sözü daha fazla uzatmadan, MAKFED, MAİB, ENOSAD ve ROBODER başta olmak üzere tüm katılımcılara teşekkürlerimi sunuyorum.” dedi.

“ROBODER’İN YENİ ÜYELERİ TANITILDI”

2. kez düzenlenen Türkiye Robotik ve Otomasyon Zirvesi’nin açılış konuşmaları sonrasında, ROBODER’in yeni üyeleri için rozet takma töreni gerçekleşti. Armas Mekatronik, Entek Otomasyon, Lars Robot, Makers A.Ş., MCA Mühendislik, Next Level Robotics, Ömer Atiker Kaynak ve Robot, Paintrob, Ram Robotic, RMK Mekatronik, Sanlab ve Unirob firma temsilcilerinin sahneye davet edildiği törende ROBODER ailesine 12 yeni üye katıldı.

Yeni üye rozet takma töreni sonrası ana sponsor SMC Türkiye ve altın sponsorlar FANUC ve FESTO ile gümüş sponsorlar ALTESA Mühendislik, Anot Endüstri, Güneş Dinamik, Intecro Robotics ve yaka kartı sponsoru olarak SIFF Elektromekanik temsilcilerine günün anısına plaketleri sunuldu. 

ROBODER’den Türkiye Robotik ve Otomasyon Zirvesi ile ilgili yapılan açıklamada, “ROBODER olarak ev sahipliğini yaptığımız ‘Türkiye Robotik ve Otomasyon Zirvesi’ni 2. kez düzenledik.  Yine samimi bir ortamda gerçekleşen zirvede eylemsel olguyla sorunlar tartışıldı. Çözüm önerileri ve yol haritaları belirlendi. Sektör için sonraki hedefler belirlendi. Geçtiğimiz seneye göre iki katına çıkan katılımcıların sayısı doğru bir yolda olduğumuzu gösteriyor. ROBODER’in sektör temsiline destek yağdı. Önemli panel konularında kıymetli konuşmacılarını bir araya getirdik. Zirve sonuç raporunu en kısa sürede kitapçık olarak yayınlamaya karar verdik.” denildi.

KRİTİK KOMPONENTLERİN YERLİ ÜRETİMİ, ÖLÇEK EKONOMİSİ,

Zirvenin “Yerli Robot Üreticilerinin Rekabet Perspektifi ve Arz/Talep Analizi” başlıklı ilk panelinde As Metal Makine teknik genel müdürü, Serkan NECİPOĞLU, Karmetal genel müdürü Fatih KAR, Mcfly Robot Teknolojileri genel müdürü Murat Ferhat DOĞDU, MetalG genel müdür yardımcısı R. Serhat UĞURAL ve Moritech Robot genel müdürü Murat GÜLDÖKMEZ’in panelist olarak katkı sunduğu panelin moderatörlüğünü ROBODER yönetim kurulu üyesi Eren GÖNENLİ gerçekleştirdi.

Bu panelde en önemli başlıklar olarak, önemli olan başlıkların tutku ile inanılmış bir fikir ve çok çalışma ile azimli bir bekleyiş, komponent üretimi, ölçek ekonomisi ve ülke imajı ön plana çıktı. Bilgi, kapital ve teknolojiyi bir araya getirmek gerektiği iletilirken, yazılım, redüktör, motor, motor sürücüler, rekabetçi üretim için komponentlerin de yerli üretiminin olması gerektiği vurgulandı. Millilik ve milli kritiklik kavramları arasındaki kritik parçaların üretim modelinin önemli bir parçası olduğu vurgulanırken, pazarlama stratejisinin firma bazlı olarak değiştiği gözlemlendi. Pandemi döneminde yedek parça tedariki konusunda yaşanan sıkıntıların yerli olarak bu parçaların üretiminden sonra katalog ürünlerin ortaya çıktığı vurgulandı. Pazar büyük ve global ve Avrupa ve Amerika’da satmak zorunda olduğumuz vurgulanırken; Çin’den gelen ürünlerde yerli olarak rekabet yanında başka pazarlara çıkmak zorunda olduğumuz mesajı verildi.

İŞGÜCÜ PİYASASI YENİ NESİL İLE DEĞİŞİYOR ELİMİZİ TAŞIN ALTINA KOYMAMIZ LAZIM

Zirvenin “Robotik Otomasyon Sektöründe Teknik İş Gücü sorunları ve Çözüm Önerileri” başlıklı ikinci panelinde Faveo genel müdürü Dr. Barış GÜL, İşkur İstanbul İl Müdür Yardımcısı Serkan ÖZMEN, ManpowerGroup Türkiye genel müdürü Feyza NARLI, Marmara Üniversitesi emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Nihat AKKUŞ katkılarını sunarken panel moderatörlüğünü ROBODER yönetim kurulu üyesi Mutlu BALKAN gerçekleştirdi.

İlerleyen dönemlerde, bugün bahsedilen birçok işgücünün gelecekte olmayacağı öngörülürken, en önemli konuların başında olan işgücünün elde tutulmasının daha çok konuşulmaya başlandığı belirtildi. Hibrit çalışmanın artık işe başlayacak kişiler tarafından standart istekler olmaya başladığı, çalışana yatırım ve yapılan işin değerinin bilinmesinin ve aidiyet duygusunun insan kaynakları ajandasında daha önemli olduğu vurgulandı. Niteliğin ülkemizde farklı anlamda kullanıldığı, niteliğin aslen yapabilme kabiliyeti olarak tanımlandığı belirtildi. Nitelik yanında aradığımız kriterlerin yeterlilik ve yetkinlik olarak belirlenmesi gerektiği bunun kişinin davranışlarının ortaya çıkardığı vurgulandı. Türkiye’de 1.3 milyon iş gücü açığı ve işsizlik oranının %9,5 olduğu belirtilerek, meslek liselerinden çıkanların ise hizmet sektöründe kendilerine yer bulmaya çalıştığını bunun sanayide az çalışan ile çok iş kavramını ortaya çıkardığını vurguladı. İletişim, problem çözebilme, kritik düşünce becerisi, analiz ve karar verebilme, müzakere gelecekte iş dünyasının aradığı davranışlar olacağı belirtilirken eğitim sistemimizde davranış eğitimi vermediğimiz belirtildi. Temel bileşenimizin insan kaynağı olduğu, katma değerli üretimi ancak insan kaynağına yatırım yaparak ilerleyebileceğimize vurgu yapıldı.

İşe uyumsuzluk ve yetersiz eleman sayısı iş değiştirmenin temel sebepleri olarak sıralanırken; insan kaynağına yatırımı ortaklaştırmak ortak paydada buluşan kurumların girişimleri ile çözülebileceği iletildi. Beklentilerle üniversite eğitimini tamamlamış gençlerin %30’u işsiz olduğu, yetiştirdiğimiz işgücü ile ihtiyacımız olan işgücünü dengelememiz gerektiği vurgulandı.

Çözüm olarak mesleki eğitim diplomalarının veya sertifikalarının güçlendirilmesi ve okuldaki çıktılar ile sanayicinin isteklerini bir araya getirecek sistemin oluşması gerektiğine vurgu yapıldı. Altyapısı güçlü okullardan çıkan işgücünü değerlendirmek daha kolay olduğu, bu yüzden kendi eğitim sistemimizi güçlendirmemiz gerektiği vurgulandı. Sosyal bir olguyu veya değerleri 20 yılda değiştirememenin güç olduğu, asıl olarak dönülüp bakılması gereken yerin ailede alınan eğitimle başlaması gerektiği belirtilirken, çözümü tek başına devlet tarafından beklemek yerine herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini ve işin ucundan tutması gerektiği vurgulandı. Ana sorun olan aile ve eğitim kısmını bir tarafa bırakırsak tali sorunlar içinde en önemli sorun istihdamda kalıcılığı artırmak için çalışmalarımızı sürdürmemiz gerektiği belirtildi.

FİRMA ÖLÇEKLERİ ve AR&GE HARCAMALARI KONUSU EN BÜYÜK ZAAFİYETİMİZ

 Zirvenin “Otomasyon ve Makine Endüstrimizin Dünya ile Rekabette Bugünü ve Geleceği” başlıklı üçüncü panelinde Bosch Rexroth Otomasyon genel müdürü Hasan F. CİVAN, Festo Türkiye satış müdürü Tolga KUTLU, ve SMC Türkiye yönetim kurulu başkanı ve genel müdürü Turgay UÇAR katkı verirken, panel moderatörlüğünü MAKFED genel sekreteri Zühtü BAKIR gerçekleştirdi.

Rekabet gittikçe zor bir hale geldiği şu dönemde 2024 yılında dünya genelinde zor bir dönem bizi beklediği vurgulandı. Dünya çapında büyük imalatçılar kendi kabuklarına böyle durumlarda çekilebilirken, Türkiye’nin çevik ve esnek sanayicileri için böyle dönemler hem önemli fırsatlar sunuyor hem de tehlikeli sularda yüzmesine sebebiyet verdiği saptaması yapıldı. Fırsatların değerlendirilirken risklerin düzgün hesaplanması gerektiği, ülkemiz firmalarının planlı büyümeye daha yoğunlaşan bir yapıda olması uzun vadede daha da gerçekçi olacağı üzerine yorumlar iletildi. Ülke olarak dinamiklerimizin çok farklı olduğu, ölçek meselesinin diğer ülkelere göre çok değişik ve bu ölçekte bazı sorunlar olduğu belirtildi. %77 oranında 1 ila 9 çalışan arasında olan imalatçılarımızın, Ortadoğu, Kuzey Afrika gibi teknoloji yoğunluğuna bakmayan yakın coğrafyalara makine ve sistemler sattığımızı ancak buna karşın Almanya, İtalya ve Çin’den makine aldığımızı gözlemliyoruz. Rekabet etmek istediğimiz pazarlardan makine aldığımız vurgulanırken, iç pazarımızda da imal ettiğimiz makinler bu ülkelerin makineleri kadar değer görmediği belirtildi.

Teknolojik yapılması gerekenler ise 3 ana başlıkta toplanarak, otomasyon ve robotik konularının ön plana çıkarılması, enerji ve sürdürülebilirlik konularına odaklanmak ve dijitalleşme olarak belirlendi. Arayı kapatmak için biraz daha fazla çalışmamız gerekiyor ama her zaman fırsatları değerlendirebileceğimiz vurgulandı. Markalaşma ve bu konuda bir strateji oluşturmamız gerektiği vurgulanırken, aynı zamanda sektörde çok fazla sayıda bölünme olduğu gözler önüne serildi. Firmalarımız biraz büyüdükten sonra kopmalar başladığı belirtilirken; makine üreticisi olarak bir standart geliştirilmesi gerektiği vurgulandı. Yeterli sermaye, bilgi birikimi, teknolojik altyapısı konularına odaklanarak ölçek sorununun önüne geçilmesi gerektiği vurgulandı.

Ar&Ge’ye daha fazla yatırım yapılması gerektiğinin vurgulandı bunun dışında da teşviklerin çok önemli olduğu belirtildi. Kaynak ayırmanın sadece kendi başına yeterli olmadığı aynı zamanda uygun ortamında oluşması gerektiği belirtildi.

“ÖLÇEK, BİRLEŞME ve BİRLİKTE İŞ YAPABİLME KÜLTÜRÜ VE ODAKLANMA ve PAZARLAMA ENTEGRATÖRLER İÇİN GEREK ŞART”

Zirvenin “Türkiye ve Dünyada Robot Otomasyon Yatırımları ve Yeni Sinyaller” başlıklı üçüncü panelinde ABB Robot genel müdürü Cem Emre TURAL, FANUC Türkiye genel müdürü Teoman Alper YİĞİT, KUKA Türkiye CEO’su Kağan ABİDİN ve YASKAWA Türkiye genel müdürü ve robotik bölüm müdürü Hakan ESKİYAZICI katkılarını sunarken, panel moderatörlüğünü ROBODER yönetim kurulu başkan yardımcısı A. Ali ŞEN gerçekleştirdi. Otomotiv sektörüne giren her bir robotun otomotiv yan sanayisinde birkaç robot olarak geri döndüğü belirtildi. Dünyadaki değişimlerin, tedarik zincirini etkilediği ve Avrupa’ya çok daha yakın olacak üretim üslerine ihtiyaç olduğu vurgulanarak Türkiye olarak bu fırsatları değerlendirmemiz gerektiği vurgulandı. Son dönemde konjonktür sebebi ile doğu Avrupa ile yarışma halinde olduğumuz belirtilerek; özellikle uzak doğulu otomobil üreticilerinin ülkemize bir yatırım niyeti olduğu belirtildi.

Doğu Avrupa ve Kuzey Afrika’da ise ülkemiz otomotiv yan sanayii firmaları yatırım gerçekleştirmeye başladığı belirtilerek bu trende dikkat edilmesi gerektiği vurgulandı. Yeni işler alabilmek için yan sanayi firmalarımız sektörün ana kaynağının yanına doğru gittiği ve Avrupa illüzyonundan daha fazla Amerika pazarı çok büyük, çok iyi teşvikler verdiği ayrıca belirtildi.

İnsan kaynağımızı korumak için, firmalarımızın uygun ortamı yaratması gerektiğine vurgu yapılarak; bunun yanında bireysel olarak kıymetli hissetmeyen toplumların katma değer üretmekte zorlandığı söylendi. İnsan kaynağını tutmak üzere çalışmalara ülkeler olarak yapılmalı. Uluslararası büyük robot firmalarının temsilcileri de insan kaynağı sorunundan dertli ise burada durup düşünmek ve bayrak kaldırmak gerektiği net bir şekilde ifade edildi ve bu konuda söylemden ziyade eyleme geçmek gerektiği vurgulandı.

Entegratörlüğün küçük ve orta ölçekli işletme işi olarak belirtilerek nitelikli entegratörlerin yurtdışına iş yapmaya başlamasının olumlu olduğu vurgulandı. Entegratör ekosisteminin uzun vadede kendini geliştireceği ve nitelikli işlerin uzun süreli yatırımlarla birleştiği durumlarda maliyet hesabını iyi yapmak gerektiği belirtildi. Ana sanayinin ve diğer sanayicilerin entegratörleri koruması da gerektiği vurgulanırken, pandeminin bize finansal durumunuz ne olursa olsun değil ekosisteminiz ve en zayıf halkanız kadar güçlü olabileceğini hatırlattığı söylendi.

Mühendisliğimizin iyi olmasının tek başına yetmediği, ekosisteme uyum sağlamanın daha kıymetli olduğu vurgulandı. Entegratörler bir sistem veya robot kurulumu yaptığı, fakat dünyanın etrafındaki sistemleri de konuştuğu vurgulandı. Bu konuda veriyi işleyip değerli ve anlamlı hale getiren ve uygulamaya dökebilen firmaların entegratör olmaktan çıkıp bir çözüm uygulayıcısı haline geldiği belirtildi.

Ölçek ve kümelenmenin sorunların başında geldiği vurgulanırken; her ay iki teknisyen ve iki mühendis ayrılarak kendi firmasını kuruyor ve ölçek istenilen seviyeye hiçbir zaman ulaşamadığı belirtildi. Uluslararası robot üreticisi firmalara düşen görevin büyük projeler yokken de Türk entegratörleri ayakta tutabilecek pazarları onlara sağlamak olduğu vurgulandı.

Yönetim kurulu oluşturmayı başarmanın ülkemize çok uygun olmadığı; strateji belirleyip, hedef koyup, yönetici atayıp denetlemek yerine işin içinde olmayı sevdiğimiz için sorunlar yaşadığımız belirtilirken, bunun yanında finansal olarak kendimizi küçük göstermememiz gerektiğine dikkat çekildi.  Proses odaklanması konusu büyük ölçüde çözüldüğünü; ölçek ekonomisi, birleşme ve iş yapabilme kültürü, yönetim organizasyon, pazarlama ve itibar iletişiminin firmalarımız için önemli olduğu vurgulandı.

Etkinlik Sponsorları ve Destekleyen Kuruluşlar

Zirve Sonuç Raporu için Tıklayınız